14 Mart 2015 Cumartesi

Kurma Kız (Paolo Bacigalupi)

Yazıya başlamadan önce idefix ve d&r'den kitabın stokta olup olmadığına baktım. Ben bu kitabı almayı kafama koyduğumdan beri kitap internette tükenmiş durumda, muhtemelen öncesinde de stoklarda yoktu zaten. O yüzden kendimi bir kez daha şanslı hissediyorum. Çünkü, doğum günü hediyem olan Kurma Kız, istanbul’daki d&r lerde kalan son iki kitaptan biriymiş :)
En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim; roman oldukça başarılı, bu kadar ödül almamasına da kesinlikle şaşmamalı. Kitaptaki tek kusur – ki o da Yayınevi ile alakalı- özellikle kitabın yarısından itibaren sıkça karşınıza çıkan yazım hataları. Öyle ki, bazı yerlerde, yazım hatalarından kaynaklanan anlatım bozuklukları nedeniyle, cümlenin anlamını anlamakta bile zorlanabiliyorsunuz. Açıkçası bu beni çok üzdü. Çünkü bu harika romana, yayınevi tarafından gereken önemin verilmediğini düşünüyorum.
Peki ne anlatıyor bu Kurma Kız?  Tanıtım bülteninden alıntı yapmak gerekirse; “23. Yüzyıl… Küresel Isınmayla yükselen okyanuslar dünya coğrafyasını değiştirmiş… Karbon temelli yakıtlar tükenmiş; enerji depolamada elle kurulan yaylar kullanılıyor… Biyoteknoloji dünyaya egemen ve kalori şirketleri adıyla tanınan devasa şirketler, "gen-kırma tohumlar" üzerinden gıda üretimini kontrol altında tutuyor. Ürünlerine pazar yaratmak için biyo-terörizmden, özel ordulardan ve ekonomik-tetikçilerden yararlanıyorlar… Genetik yapısıyla oynanmış ekinler ve mutasyon geçirmiş zararlılar yoluyla sürekli ölümcül salgınlar ve kitle ölümleri yaşanıyor… amansız iktidar mücadelesinin ortasındaysa hizmet amacıyla üretilen ve "kurmalar" adıyla anılan, korkulan ve aşağılanan Yeni İnsanlar'ın temsilcisi, Japon efendisince kullanılıp kâğıt mendil misali atıldıktan sonra gece kulüplerinde eti zorla erkeklere satılan Emiko var…” Yani karşımızda, uzak bir gelecekte geçen (belki o kadar uzak değildir.), bir bilim kurgu romanı var.  Açıkçası başlarda romana adapte olmakta, anlattığı dünyayı anlamakta biraz zorluk çektim. Sonuçta, yazar size hiç bilmediğiniz ve duymadığınız bir dünyayı anlatıyor, ayrıca herşeyi pat diye de önünüze sermiyor. Ancak roman o kadar akıcı ki; Gen-kırma kurtçukları, habe pası,  burgu yaylar, kalori şirketleri vs. , bu karanlık dünyayı anlamak, nasıl, neden sorularına cevap bulmak için daha da merakla sarılıyorsunuz kitaba.
Öyle bir dünya düşünün ki; iklimler değişmiş, okyanuslar yükselmiş, bir çok ülke yok olmuş. Petrol tükenmiş. Kalori şirketleri denen firmalar, biyo-terörizm ile ülkeleri piyon gibi ellerinde oynatıyorlar.  Laboratuvardan çıkma virüsler, insanları, tohumları, ağaçları, hayvanları kırıp geçirmiş. Besin kıtlığı var ve ülkeler, salgınlara dayanıklı, genetiği ile oynanmış tohumlar alabilmek için kalori şirketlerine muhtaç.  Çünkü kalori şirketleri bu tohumların patentlerini ellerinde bulunduruyor ve ülkelerin bu tohumları kendilerinin üretmesine izin vermiyor. Tayland ise, gerek dünyadan kendini izole ederek-sınırlar kapatılmış, uluslararası ticaret minimum seviyede- gerekse kendi gen kopyalayıcıları ve tohum bankası sayesinde, dünyanın geri kalanından farklı olarak kendi ayakları üstünde durmaya çalışıyor. Ancak, bir yandan da Tayland’da hükümeti ele geçirmek ve elinde tutmak isteyen tarafların iktidar mücadelesi hakim.  Romanı okurken asla yaşamak istemeyeceğiniz bir dünyaya dalıyorsunuz ve burası o kadar berbat ve kötü bir yer ki, hayatta kalmak için siz de kötü olmak zorundasınız.

Evet, Kurma Kız’ı temin etmek biraz zor, ama kitabı bitirdiğinizde, bu kitabı bulmak için girdiğiniz zahmetlere değdiğini göreceksiniz.  Kesinlikle tavsiye edilir! 

    İyi okumalar ! * * * * *

1 yorum :