15 Mayıs 2015 Cuma

Haslanmıs Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu (Haruki Murakami)

İlk defa Haruki Murakami’nin bir kitabını okuyorum, o yüzden kitaba başlarken baya heyecanlıydım. Çünkü en sevdiğim şeylerden biri de, yeni yazarlar keşfetmek. Hele de yeni keşfettiğim yazarı çok beğenirsem ve daha okunacak bir sürü kitabı da varsa, tadından yenmez :)
Roman iki farklı dünyada geçiyor. Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere biri Haşlanmış Harikalar Diyarı yani yaşadığımız dünya, diğeri ise Dünyanın Sonu. Kitap, bir bölüm Haşlanmış Harikalar Diyarı, bir bölüm Dünyanın Sonu şeklinde sıra ile ilerliyor. Haşlanmış Harikalar Diyarı, bilimkurgu romanı havasında (değişik teknolojiler, buluşlar vs.), Dünyanın Sonu ise fantastik, mistik bir roman gibi ilerliyor. En azından bende bıraktığı izlenim o yönde oldu.
Haşlanmış Harikalar Diyarı diye geçen bölümde bir hesap uzmanı kahramanımız var. Bu hesap uzmanımız, bilgisayarlardan bilgi çalarak karaborsada satan şifrecilere karşı, bilgilerin korunmasına yönelik çalışmalar yapan bir şirkette, kısacası verileri çalınamayacak hale getirmekle ilgili bir iş yapmakta. Bir gün kahramanımız, ses bilimi, bilinç vs. gibi bir çok farklı konuda çok önemli ve gizli araştırmalar yapan bir profesörün verilerini şifrecilerden saklama görevini üstlenirken, başına anlam veremediği bir çok olay geliyor ve aslında habersizce en başından beri içinde olduğu olaylara, balıklama dalıveriyor.
Dünyanın sonunda ise, geçmişini hatırlamayan, gölgesinden koparılmış, dünyanın sonundaki bu şehirde yasamaya alışmayan çalışan, eski rüyaları okuyan, ama bunun dahi ne anlama geldiğini bilmeyen, kafası karışık, şehir ve bu dünyanın sonunu çözmeye çalışan bir Rüya Okuyucumuz var.
Kısacası, Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu’nda, bu iki farklı dünyada geçen, iki farklı, ama özünde bir biri ile derinden bağlantılı iki öykü okuyoruz. Yukarıda da bahsettiğim gibi bu bölümler sıra ile ilerliyor. Açıkçası bunu çok beğendim, çünkü böylelikle hem bir diğer hikâyedeki olayları unutmamış oluyorsunuz, hem de iki farklı şey anlatıldığından, iki kere heyecanlanıyor, iki kere meraklanıyorsunuz. İlk önce, Haşlanmış Harikalar Diyarı’nda, Dünyanın Sonu’nun neresi olduğunu öğrenmeye çalışıyoruz; bunu öğrendikten sonra ise, Rüya Okuyucu kahramanımızın Dünyanın Sonu’nda vereceği kararı merakla bekliyoruz, çünkü aslında romanın özü ona dayanıyor.
Yani, anlayacağınız üzere, ben kitabı çok beğendim. Başından sonuna kadar gerçekten çok güzel bir roman. Evet, biraz sıkıldığım yerler oldu, ama bu da sanırım sayfalarca olayın karanlıkta geçmesinden kaynaklanıyordu. Ama o kadar, kitap hakkında başka söyleyebileceğim olumsuz bir şey yok. O yüzden, herkese kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap. Ve yazımın başında da söylediğim gibi, yeni bir yazar keşfetmekten, ve bu yazarın da daha okunacak bir çok kitabı olduğu için mutluyum ! :)

Not: Japonların geleneklerine bağlı insanlar olduğunu düşünürsek, romanı okuyunca, yazar için yapılan modernist sıfatının doğru olduğunu düşündüm. Demek istediğim, şehir, araba vs. isimleri değiştirirsek, pekâlâ romanımız Amerika’da da geçiyor olabilirdi. (Bu arada romandaki kahramanların bir ismi de yok. Bundan dolayı, romandaki hiçbir kahraman gözümde Japon olarak canlanmadı.) Ama sonuçta, kendi ülkesinde eleştirilse de, demek ki yazarın tarzı bu; içkiyi ve Amerikan müziklerini çok seviyor.

İyi okumalar ! :) * * * * *


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder