Uzun zamandır blogu ihmal ettiğimin
farkındayım. Lakin geçerli bir mazeretim var :) İş değiştirdim ve
bir süredir çok yoğun çalışıyorum. Tabi yine günde en az iki saatim yollarda
geçiyor, ancak bu zamanları kitap okuyarak geçirmek yerine, walking dead
izleyerek geçirdiğimi de inkar etmeyeceğim :) Ama döndüm. Üstelik Haruki
Murakami'nin Türkiye'deki son kitabı Uyku ile :)
Kitabın konusuna geçmeden önce, kitabın
fiziksel özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Çünkü diğer Haruki kitaplarının
kalitesini hiç beğenmemiştim. Hele Sahilde Kafka'nın. Sanki gazete kağıdına
basılmış gibiydi. Oysa Uyku çok farklı. Kağıt cinslerinden anlamam, ama kuşe
kağıt dedikleri bu olsa gerek; parlak ve oldukça kalın. Üstelik ciltli.
İçindeki illüstrasyonlarda cabası. Yani on üzerinden onluk bir kitap ! :) Ancak
sadece doksan sayfacık. Yani doyumluk değil, tadımlık bir Haruki Murakami
kitabı diyorum ben Uyku'ya :)
Peki ne anlatıyor Uyku? Haftalardır
uyuyamayan bir kadını anlatıyor. Aslında kadın kendini anlatıyor desek daha
doğru olur. Günlük okuyormuş yada uykusuz kadınımız size içini döküyormuş gibi
okuyorsunuz. Kahramanımız, uyuyamadıkça, kendini daha özgür hissediyor, hayatı 7/24 yaşamanın
hazzını fark etmeye başlıyor. Sonra, sonra birden kitap bitiyor :) Evet, Uyku
için öykü yada novella (kısa roman ) diyebiliriz. Ancak bu kısa romanın vermiş olduğu
mesajı ben tam olarak anlayamamış olabilirim :) Aslına bakarsanız kitabı
bitirdiğimde pazarlama sektörünün oyununa geldiğimi düşündüm. O kuşe kağıt,
ciltli kapak, illüstrasyonlar, Harukami'nin Türkiye'de basılan son kitabı
olması...Koşa koşa gidip alıyorsunuz, heycanla okumaya başlıyorsunuz. Ama
okuduğunuz sizi tatmin etmiyor. İşte o an pazarlama sektörünün oyununa
geldiğinizi anlıyorsunuz.
Neyse kitabın konusuna dönmek gerekirse;
uyumayı çok seven birisi olarak (ne kadar haftaiçleri 5 de kalksamda)
kahramanımızın uyku hakkındaki yorumları beni düşündürdü. Evet biyolojik açıdan
uyumak zorundayız, ama düşününce, yaşam dediğimiz bu kısa maratonda ömrümüzün
kaç saati gereksiz uykularda geçiyor. Uykudan kıstığımız her vakit, aslında
'yaşayarak' geçirebileceğimiz birer imkan...
Evet böyle söylüyorum ama yarın pazar,
alarmımı 9'a kursam da biliyorum ki, yarın yataktan çıkmam hayli vaktimi alacak
:)
İyi okumalar !
* * * ( Yıldızlar Haruki
Murakami'nin hatırına...Yoksa aradığınız bir Sahilde Kafka, Bir Haşlanmış
Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu ise, Uyku size aradığınızı vermeyecek )
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder