8 Ekim 2015 Perşembe

Körler Ülkesi (H.G.Wells)

Takip ettiğim bir edebiyat dergisinde görmüştüm Körler Ülkesi'ni. Konusu oldukça dikkatimi çekmişti, hakkında olumlu yorumlarda okuyunca, bende ekim aynının 3. kitabı olarak kendisini seçtim :)

Yazar: H.G.Wells
Çeviren: Evrim Öncül
Kolektif Kitap, 2015, 62 sayfa

Tahmin edersiniz ki, Körler Ülkesi’ni bir iki saatte bitirdim. Konusu ilginç olduğu kadar, bir o kadar da düşündürücü. Öyle ki, bir dünya düşünün, sizden başka gören bir insan yok. Üstelik nesiller boyu kör olan bu insanlar görmenin ne demek olduğunu bilmemek gibi, kör olduklarının farkında da değiller. Lügatlerinde (lügatlar yazımı meğerse yanlışmış) kör yada görmek gibi sözcükler bile bulunmayan bu insanlara, görmeyi anlatabilir misiniz? Peki, görüyor olmak sizi onlardan daha üstün kılabilir mi? Gerçekten de, Körler Ülkesi’nde tek gözlü insan kral mıdır? Yoksa aksine köle midir?

İyi okumalar :)  * * * 

Not: Okuduğum bu kitap, geçen kış gittiğim Karanlıkta Diyalog etkinliğini aklıma getirdi. Gözlerinizin karanlığa alışıp, bir şeyleri seçmenizin bile imkansız olduğu bir karanlıkta, kendinizi göremeyen insanların yerine koyarak İstanbul’da dolaşıyorsunuz. Daha doğrusu, bankası, manavı, parkı, İstiklal Caddesi, hatta vapurun bile bulunduğu bir stüdyo düşünün, yani öyle olduğunu varsayıyorum çünkü hiçbirini göremedim :) Ancak, dokunduğum meyvelerden manavda olduğumu hissettim. Banklar, ağaçlardan parkta olduğumu, gürültüden ise İstiklal Caddesine geldiğimi…Tramwaya bile bindim, hatta vapura. Vapurda giderken esen esintiyi bile hissettim. Öyle ayrıntılı ve güzel bir ortam hazırlamışlar. Ve tüm bunların hiçbirini göremiyorsunuz, ama hissediyorsunuz, duyuyorsunuz. Eğer sizi yeterince meraklandırdıysam ve İstanbul’da iseniz, o zaman bu deneyimi bizzat yaşamak için, bence sizde Karanlıkta Diyalog’a uğrayın!



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder